25 Kasım 2011 Cuma

Bu Nasıl Özgürlük Bize Hiç Düşmez

Özgürlük;

      '' Herkesin bir başkasına özgürlük şöyledir, şudur veya budur şeklinde anlatmaya çalıştığı kavramdır.'' Kendi düşünceleri özgür olmayan bir toplum nasıl özgür olabilir.
 
        Bizim milli ve manevi düşüncelerimiz bu tartışmaları ne kadar kabul etmese de, istemese de o ya da bu maksat ile gündeme geliyor. Avrupa birliğine uyum kapsamında yeni adımlar atılıyor. Medya da bu işe gereğinden çok daha fazla alet edilerek yüksek sesle kendi düşüncelerini  gözümüzün içine sokmaya çalışıyorlar.

                                                           

      Farkındamınız;
  
            Avrupa insanlarının kendi içerisinde oluşturduğu kuralları ve düşünce sistemlerini, düşünce yapısı ve ahlaki kuralları tamamen farklı olan bir toplum üzerinde en ufak bir değişiklik yapılmaksızın uygulamaya  çalışan bir yönetmeliğimiz var. İşte bedelli askerlik ve vicdani ret tartışmalrının asıl kaynağı hepimizin bildiği gibi bu düşüncelerin bir yansımasıdır.

           Eğer biz kendimize ait bir düşünce sistemimize göre askerlik durumunu çözmeye çalışırsak askerlik sürecinin 15 ay yerine 8 ay veya daha kısa bir süreci içerisine alarak herkesin vatani görevini yerine getirmesi toplumda bu ikilemin oluşmaması için bir etken olur. Zengin  olan  zaten vatani görevini olağan şarrtlarda yaparken zorlu şartlara orta ve dar gelirli vatandaşın sürüklenmesi ''Analar ağlamaya devam ederken'' hangi vicdanlara sığdırabilirsiniz bu düşünceleri. Toplumlar yönetilirken yazılı kuraların etkisi olduğu kadar yazılı olmayan ahlaki kuralları da göz önüne alması gerekir. Ahlaki yapımızı göz ardı etmek ne kazandıracak ya da bize neleri kaybettirecek.

        Bu arada bu yazının başlığı bir sanatçının şiir'in den alıntıdır.  Şiir de şöyle devam eder ''Zalim değişir de mazlum değişmez''