25 Mart 2012 Pazar

BİLMEMEK DEĞİL SORMAMAK AYIP

     Eğitim nedir?
     
          Bilginin gerekliliğini, bilgi birikiminin gerekliliğini, düşünmeyi, sormayı, sorgulamayı, düşünceleri serbest bırakmayı, yetenekleri geliştirmeyi, ezberlemeyi, okulu öğreteni, öğrenileni ve paylaşmayı yeniden düşünmemize işaret eden parçaların bir araya gelmesi ile oluşan bir bütündür.


         Daha müfredat bilmiyorsun şimdi burda ahkam keseceksin diye düşüneceksiniz ki bende nasıl ahkam keseyim diye düşünmüyor değilim. Milli Eğitim 4+4+4 olarak yeni bir sistem üzerinde çalışıyor ve bu çalışmaya başlarken özellikle ''sanayici ve esnaf kesimin istekleri doğrultusunda böyle bir oluşuma ihtiyaç duyulduğu için'' böyle bir projenin tasarlandığı açıklanıyor.


         Peki  sanayici ve esnafın taleplerini göz önüne alarak bu gelişim sağlanabiliyorsa lağv edelim Milli Eğitim bakanlığını zaten eğitim sistemi çökmüş 12 yıl temel eğitim alan bir öğrenci Öss den sıfır(0) puan alarak dönüyor. Siyaset bilimi okuyan bir kişi TBMM'nin diğer adının Parlamento olduğunu bilmiyor. Bundan daha kötüsü olabilirmi olamaz. En dip nokta burası ama bizim zeki insanımız 4+4+4 toplamını hala 40 yapmaya çalışıyor. Yani bu konuda dahi ciddi olamıyor gerçi bu sayılardan 40 çıkmıyor diye yakınırken şu işlemi yaparsak 40 çıkacağını dahi bilmiyor. (1+4) x (4+4) = 5x8 =40 bu işlem yapılsa sonuç 40 çıkıyor oysa.

  
         Fatih Projesi ile İstanbul'un fethini aynı mantığa akla sığdıran yöneticilerin olduğu bir bir ülkede yaşıyoruz. Ve o ülkede öğretmeni olmayan okullara ücretsiz kitaplar dağıtılıyor. Yine aynı ülkede maaşı yetersiz kaldığı için taksicilik dahil ek iş yapmak zorunda kalan öğretmenler varken geleceği düşünüyoruz diye sloganlar üretilip tablet bilgisayarlar dağıtılıyor. Ve öğretmenin maaşında yaprak bile kıpırdamıyor.

    
                                                                   

        Hiçmi iyi tarafı yok gelen nesil genç yaşta seçimini yapacak ve kendi yaşam standartını belirleyecek diye düşünüyordum ki burda insanın mantığı devreye göriyor ve şöyle diyor pardon ama 4. sınıfta o meslek seçimini öğrenci değil ailesi yapar. Bu ülkede liseyi bitiren ve ne olacağına karar veremeyen insanlar var. Üniversiteyi kazanan ve istediği bölümü bitiren buna rağmen istediği işi yapamayan insanlar var.

    Uç nokta;
   
         4+4+4 lük eğitim sistemine 6 yaşında başlayan bir çocuk yaşı 19 olana kadar bu sistemin içerisinde kalacak. Abi bu kişi üniversiteyi kazanamadığında ne yapacak? Bizim ülkemizde malum herkes üniversite okuyamıyor. Çocuk yaşta çalışmaya başlayan birisi olarak okumasınlar gitsin çalışsınlar demiyorum ama bu memleketin çiftçiye, terziye ihtiyacı yok mu?


         Herkesin bende dahil anlama kapasitesi farklı diyelim ki kazanamadı bu kişi üniversiteyi kim 19 yaşında bir vasıfsız kişi işe alıyor bu devirde sbs, lys, ygs, öss, kpss yi nasıl yapar diye soruyor insan kendisine. Eğitim sisteminin nesnel olması gerekmez mi? Eğer sorulan soruların kesin cevapları yoksa ele alınan konuda verilen her cevap doğru kabul edilir ve üzerine yorumlar yapılabilir. Soruların kesin cevapları varsa eğer bu en başından sonuna kadar değişmemesi yani ilkokuldan üniversiteye kadar aynı kalması gerekir. Bildiğiniz ve gördüğünüz gibi böyle bir durum söz konusu değil. Böyle bir durum yokken eğitim sadece diplomadan ibaret kalıyor. Çünkü bizim eğitim sistemimiz bilmeyi ve öğrenmeyi değil, sanayici ve esnafa uyum sağlamayı öğretiyor.