10 Ocak 2012 Salı

HALİMİZ AHVALİMİZ

 
   Leyla Zana demiş ki;

      Silah Kürtlerin sigortasıdır.

        Baştan söylüyorum;
 
         Nobel barış ödüllerine bu kadın aday gösterilmiştir. Bu olay her kürdü pkk lı olarak görmeyen, ancak Leyla  Zana denilen şahsın pkk lı olduğunu bilen herkesi şaşırtmıştır. Şaşırmadım dinamiti bulan kişinin vasiyeti  dünyanın huzur bulması için yeterli olmaz. Bu arada nobel barış ödülleri dinamiti icad eden Alfred Nobel'in vesiyeti üzerine barışı ayakta tutmak adına her yıl düzenlenmektedir.

        Seferberliğin birinci adımı silahlanmaktan geçmektedir ve burada herşeyin fiyatı bellidir. Ölümü satın almanın da, satmanın da bedelinin ağır olduğunu aklı başında izan sahibi herkes bilir.

       Silah kürt'ün sigortası falan da değil başının belasıdır. Oradaki silahlar işsiz insanları daha da zor bir durumda bırakmıştır. Nasıl mı? Bir baba düşünün iş güç yok yaz aylarında bağ bahçe ve ufak tefek hayvancılıkla idare eden belirli bir işi olmayan baba. Yaşadığı ilçenin çarşısında akşama kadar oturan turlayan ilçeye haftada bir gelen un ya da sebze kamyonunu boşaltarak üç beş kuruş eline geçen bir baba düşününün hayal edin okula gidebilmek için köyden ilçeye 7 km yolu yaz kış demeden yürüyen bir öğrenci düşünün mesela o bölgede askerlik yapan şehit olan gazi düşen kürt çocukları düşünün! İnsanlık paraya mı bağlı yoksa para insanamı bağlı ya da bu insana mı bağlı!!

       Sigorta nedir diye kabaca düşünülürse insanın mal ve can sağlığını belirli sınırlar içerisinde kontrol altında tutmayı hedefleyen bir finansal güvence biçimi ortaya çıkar. Panzer mermileri ile oyun oynayan çocukların geleceğinini bu şekildemi sigortalıyorsunuz. Bir sonraki seçim sloganınız ''sigortalatmak başka, eylem yapmak başka'' mı olacak. Halkların kardeşliği diye diye yemediğiniz kalleşçe halt kalmadı. Doğu anadolunun en ücra köşelerinde yaşamış biri olarak diyorum ki, unutmadan oralara günlük gazeteler hala öğlen saat 12 civarında gelir! Bana Kürt ya da Türk diyebilirsiniz. Kürt kelimesi ile biraz oynayınca anlam Türk oluyor. Ortada bir mücadele varsa biz o mücadele de Türk milletinin yanındayız olmamız gereken yer, cebren ve hile ile insanları öldüren, yaralayan, sakat bırakan bir ideoloji değildir.

       Şairin dediği gibi;

 '' Kaç balta yarası var siz şu çınara bakın Çanakkale'ye bakın Dumlupınar'a bakın. Elinizde bir harita, kafanızda bir plan. Amerika, İsrail, Avrupa falan, filan. Toprak alabilseydi onlar alırdı ulan''