25 Mart 2013 Pazartesi

VAHŞİ DOĞU




Tarih; geçmişteki olaylara ait bilgilerin keşfi, toplanması, bir araya getirilmesi ve sunulması bilimidir. Tarihi bilgi, geçmişteki olaylara ilişkin tüm bilgilerin, olayların anlam kazandığı dönemin şartları göz önüne alınarak, mümkün olduğunca nesnel bir şekilde anlatılmasına bağlıdır. Çok geriye gitmeye gerek yok son 30 yılın tarihine bakıldığında  özellikle sermaye son 20 yıldır orta doğuya kayıyor global sermaye diyorlar ya hani o sermaye işte. Anadolu'ya bakıldığında kendi halinde yaşayan bir millet görülüyordu. Osmanlı döneminden ele alacak olursak Anadolu insanı devletin aklına genelde savaş zamanında  asker lazım olduğunda geliyor barış döneminde ise pek hatırlanmıyordu diyebiliriz. Günümüzde Anadolu'ya bakıldığında hani slogan haline gelen Sivas'tan ötesine özellikle bakıldığında ki sanki Sivas'tan sonrası ülke sınırlarına dahil değilmiş gibi! Bu  topraklarda yaşayan insanlar birbirlerine dostça bakıyordu, adam gibi yaşamaya çalışıyordu. Çok fazla siyasi terimlere girmeden açıkça söylemeliyiz ki Sivas'tan ötesi cümlesi ne zaman ki anlam kazandırılmaya başlandı. Ne zaman ki olmayan sorunlar var gibi gösterilmeye başlandı. Ne zaman ki mücadele edilmesi gerekenler ile müzakere edilmeye başlandı altını çizerek belirtmek gerekir ki mücadele edeceğin kişi ya da kişiler ile müzakere edersen o kişiler bir kimlik bir şahsiyet kazanır. Bu kanun sokak kavgalarında bile geçerlidir. Peki siyaset değişirken terör örgütleri saldırılarının yapısı değişmez mi?



      Artık vur kaç çapraz ateş saldırıları ya da araç bombalama çok kırsal bölgede olmaması durumunda yapılmıyor, kitle imha silahları vardı eskiden şimdi kitleler silah olarak kullanılıyor. Nasıl mı? Dikkat ettiyseniz bdp heyeti Karadeniz'e gitti ve o bölge bu durumu pek hoş karşılamadı karşılanmasını da kimse beklemiyordu zaten. Bdp Karadeniz'e bir oy kaygısı bulunmadığı için gitti aksi takdirde farklı bir şekilde Karadeniz bölgesine bu anlaşmanın açıklaması ciddi bir oy kaybına neden olacak ve dengeleri değiştirecek düzeyde bir sarsıntı oluşturacaktı. Ayrıca bdp heyetinin Karadeniz'e gönderilmesi ile devletin ortaya koyduğu şartları kabul et yoksa karşında böyle ayaklanmış bir topluluk bulacaksın mesajını verildi. Peki sonra ne oldu? Bdp Diyarbakır'da rest'e rest ulan dedi tek bir  Türk bayrağı alana sokmadan yüz binlerce kişiyi bir arada toplayıp barış yapılacaksa bizim şartlarımız var dedi. Bakınız Karadeniz insanı ile Güneydoğu insanı bu şekilde karşı karşıya getirildi. Bursa'da Cumartesi günü vur de vuralım öl de ölelim sesleri yükseldi iki ordunun savaş meydanında karşılaşması gibi bir fotoğraf çıkıyor meydana! Peki çevremizdekiler ne yapıyor. Irak'tan eli kolunu sallayan uçaksavarlarla içeri giriyor. İran dost mu düşman mı bilen varsa ayağını 65 cm öne atsın canım bir adım öne çıksın işte! Suriye ordu kapısına dayanana kadar teröre yataklık etmiyor muydu? Yunanistan sınıra hendek kazmaya başlamıştı 2 yıl önce öyle üç beş metre değil 120 km, iki milyon dolarlık silah anlaşması imzalamış bu yoklukta ulan kankaysak o silahları ne yapacaksınız?

                                                                   

     Ben çok utandım adamlar esir aldıkları kişileri ki çoğu asker biri de kaymakam güle oynaya teslim ediyor. Milli istihbarat teşkilatı ülkenin üç km dışındaki vatandaşını alıp gelemiyorsa yazık gerçekten yazık! Onların tek görevi imralı ile muhabbet değil! Ayrıca İmralı ile ne görüşüyorsunuz ki gidin kandil ile görüşün en azından adamların ellerinde silah var İmralı'da ki adam zaten bitmiş. Hem siz değil miydiniz ordunun önde gelen subaylarını anayasal düzeni yıkma suçuyla cezalandıran 18 yıl ceza veren, pkk 35 yıldır anayasal düzeni yıkmakla ilgili mücadele içerisinde değil mi? Adamların elinde silah var silah! Bu durumu görmek için siyaset bilimi okumaya gerek yok. Bu süreç bu şekilde devam ederse bu kadar taraf olunursa yarın adamlar bizim özgürlüğümüz yıllarca gasp edildi hakkımız olan topraklarda huzur ve refah içerisinde yaşayamadık biz hakkımız olan toprakları istiyoruz derse ne olacak. Ne  mi olacak insan haklarının yılmaz savunucusu birleşmiş milletler devreye girecek ve Güneydoğunun elden çıkması bile söz konusu hale gelebilecek. Canım ne alakası var amma abarttın diyebilirsiniz. Karar sizin...



   Şu noktaya dikkat etmeliyiz ki doksanlı yılların başlarında feodal yapı ters düz olunca ayakta kalabilmek için pkk etnisite kimliğine büründü ve eylemler ile sesini daha fazla duyurmaya başladı. Peki nerede görülmüş terör örgütünün İmranlı'daki sözde liderinin ben hükumeti seviyorum, destekliyorum, inanıyorum. Milli istihbarat teşkilatına sahip çıkmalıyız onları harcamamalıyım dediği. Mektubun biri Brüksel diğeri Irak öbürü Abd bir tane de kandile gidiyor demek ki 4/1 söz hakkı var kandilin yok eğer aksini iddaa eden varsa buyursun! Tabi terör sorununa çözüm bulmak gerekir ama bu yolla olmaz olmadı zaten gördüğünüz gibi. Çünkü biz bu topraklardayken geçmiş dönemde dünyanın süper gücü nasıl Osmanlıya karşı Ermeni kartını kullandıysa bugün devrin süper gücü ya da güçleri terör kartını aynı şekilde ortaya atıyor. Buğun pkk silahla yapamadığını siyasetle yapamayacak diye bir kaide yok.. Haberiniz olsun...

Not:Adaletin ölçüsü her zaman uzlaşma değildir. Bir kişi savunuyor olsa dahi adaletin değeri düşmez.Bu durumu ben anlayamam, biz anlayamayız, siz anlatamazsınız...